ASİCE...!!!!

Bu bir asinin bloğudur.. ve ziyaret ettiğinize göre sizdede biraz asilik var demektir...! Hoşgeldiniz de sefalar getirdiniz de iyi b.k yediniz di mi

25 Nisan 2011 Pazartesi

içsel bir dırdır




bir bilinmezlikte ilerliyorum.. düşlerim karanlık, düşlerim asi ama karanlığa direnmekte.. .hep dipisiz uçurumlar yaratıyorum, dibinde karanlıklara bürünmüş sular, bedenimi korktuğum derin sulara bırakmak istiyorum batarken son düşlerimle sevişmek dipsizlikte... boğulmaktayım sanırım boğuluyorum. yoksa yine kabusummu buda o yarattığım dipsiz uçurum gibi bana beynimin oynadığı bir oyunmu? ezgilerde ruhumu arındırmak bile yetmiyor artık... yorgun benliğim eksik kadınlığım tükenen sabrım...yanlış insanlar ve onları unutmak isterken yittiğim tanımadık tenler...sokak ortasında düşlerim düştü önce, sonra benliğim... sanırım ölüyorum çığlık atsam nafile bir ben birde sol yanımdaki meleğim... günahlarımı toplamışım bohçama ölüyorum kaldırımın birinde....birileri geliyor sanki o karanlık sokağı aydınlatan cılız sokak lambasının ardından... bir fahişe ve tanımadığı bir tenle ölümüme aldırış etmeden uzaklaşıp gittiler,sanki zaman yitirmeden bir birlerinin teninde saniyelerde yitmek için... oysa ben tüm benliğimle haykırıyorum ölmeyi arzuladığım ölümün içinde yaşamak adına...nafile ölüyorum bazen yavaş yavaş bazen apansızca var ettiğim karanlık düşlerin karanlık sokak başlarında....!

7 Nisan 2011 Perşembe

İçsel bir dırdırım



Her canlı abazalğı tatdıkça "düzenli ilişkiye" hasret kalacaktır


açık denizlerde özgürlüğü tadan aşk rıhtıma yaklaştıkça ölümü tadar


göz yaşında yıkıyorum seni her gördüğümde yüreğimi... her defasında olmaza tutulan kalbimi yerden yere vuruyorum da bir yere varamıyorum..


sende herkes gibi birgün eski bir yaranın bıraktığı iz olacaksın bu benlik için ama şimdi kabuk tutmayan sürekli kanayan yaramsın


hep sorguladılar, değişmemi beklerken onlara sahte olmamı umdular... hep gittiler bazn geri döndüler bazen hep orda kaldılar.. hep benden çaldılar benliğimi,umutlarımı düşlerimi.. geriye hayatın SİYAHI kaldı yanı başımda sırdaşım olldu bir yare sevdalanır gibi beyaz düşlere sevdalandı.. ama hep siyahlarda kaldı gülüşlerim...!!!


Bize vatan haini diyenler sizler vatan severlik oyunları oynarken can verdik büyüğümüzden küçüğümüze..!!! sizler devletin maşası olduğunuzda bizler halk için daha güzel bir gelecek adına ölürken..! sizler 3 kuruşa köpek olurken hakkınız olanı aramazken peşkeş çekilirken kamu kuruluşları o vatan severliğiniz nerde kalıyor.....eğer bu şekilde ise vatan severliğiniz varsın biz olalım VATAN HAİNİ...!!!




yüreğimi koydum bir kaba kanlar içinde... gidenler oldu bu dünyada bazıları isteyerek bazıları direnerek bazıları çabaladı bazıları hiç umursamadı... bir bilinmezken ölüm bazıları hayatlarını ölümle kutsadı hemde en güzel yaşlarında...


can dediğin nedir bre insan bir saniyede varsın bir saniyede alırsın.... senki devletsin ama acizsin... içerde tutsak ettiğin insanları fikirleri uğruna katledersin çünkü tüm imkanların onların fikirlerinin yanında koca bir hiç...

5 Nisan 2011 Salı

İçsel bir dırdırım

ağlamak acizlikse evet ben acizim... yüreğim salkım saçak yağmurların pişkinliklerine gebeyken ağlamamın acizliğinin hesabınımı soruyorsunuz bana...! bak ağlıyorum feryat figan hem yüreğim hem gözlerim... dünyanın tüm pisliği sanki bedenimde toplanmış, sanki her günahın baş meleği ben olmuşum... kırık düşlerle yaşama tutunmak hata hangi hayat,pardon ama bana neyi soruyorsunuz? kanbağımın olduğu insanların zerre alakası yokken şu ölümlü bedenle kimin ne sormaya hakkı var bende... bende herkes gibi acıları mutsuzlukları en uç noktasına kadar yaşadım yaşıyorum.. yaşadıklarıma nokta değil sadece virgül koymaktayım... şuan klawyeden dökülen her harf kafamın taşşak gibi oluşundan olmalı... belkide içtiğim alkolün etkisi.... belkide çevremdekilerin beni yaralamasından.. bilmemki neden niçin ne sebeple varım boktan dünyanın boktan yaşantısında... hangi amaç var olmamı isterki... bir mum kadar bile geceyi aydınlatamıyorsa gözlerim ne için var benliğim... tanrıya isyan etmelimiyim yoksa yarattığı insancıklaramı? ama kader denileni insan var etmediğine göre... ooooff kafam taşşak gibi gözlerim ise taşmış bir dere yatağı gibi... susuyorum... ufak çığlıklarım duyulurken çevremde enn büyük isyan çığlığım gömülüyor kalp kapakçıklarımda... herkes kendi yaşadıklarının içinde bencilleşirken ben onlara derman olmak için çırpınmaktayım ama kendi kederlerimde kendi başıma kendi uçurumlarımdan düşmekteyim... eller görsemde seraptan öteye geçmez olmuş.. yürekli bir delikanlının pamuk prenses hikayesi gibi benide uyandırmasını istesemde öperek yok nafile. BEN BU ARALAR HER SANİYE ÖLÜYORUM YAŞADIĞIMI SANDIKÇA...OYSA HEP KENDİ YARATTIĞIM UÇURUMLARDAN ATLIYORUM KENDİMCE...!!!! işte böyle boktan birşey...hayata dair herşeylerden birazcık yaşanmışlıkların vede yaşanacakların içinde debelenip ardından yorgun düşen bedenimizle toprak ananın rahmine yol alacağız.. anadan doğma ..üryan..