ASİCE...!!!!

Bu bir asinin bloğudur.. ve ziyaret ettiğinize göre sizdede biraz asilik var demektir...! Hoşgeldiniz de sefalar getirdiniz de iyi b.k yediniz di mi

31 Ocak 2011 Pazartesi

içsel dırdırlarrrım

Oysa değil bir sisteme, insana.ota,boka, böceğe kendi benliğındeki cümlelere dahi tutsak düşmemeli insan...!

Her hangi birine aşık olabilirsin ama her hangi birini tüm benliğinle sarıp sarmalayıp yüreğine basamazsın.

Susuz kalan toprağın çatlaması gibi şuan yüreğim. Seni gerçekleşmesi imkansız bir düşte sevdiğim için. . .

senin sevdana gündüzlerimi yaktım gecelerde, şimdi ise sensizliğe yakıyorum senli olan tüm gecelerimi...

Ey kadın yüreğini donkişot misali sevda denilen mayın tarlasına sürersinki; milyonlarca parçalara bölüneceğini bile bile. Neden? Neden

30 Ocak 2011 Pazar

İçsel dırdırlarım...!

Ayaz gecenin düşünde özlemine sığınıp ısınıyorum. . .


ben seni tüm imkansızlığa inat ümit ederk sevdim beeeee


liman olmak uçsuz bucaksız deniz olmaktan zordur.. zira denizin dalgalarıyla kıyıya yanaşan tüm pisliklere başını eğmeden direnende limandır kıçı kırık tekne gibi g*tü başı oynamııyor.


Bir kussam yüreğimdeki,bedenimdeki, ruhumdaki beni tüketen zehri, bir kusa bilsem . . . !


ağla sevgili yurdum ağla.. üstünde kirli çıkarlara kurban edilen tüm bedenler için ağla


çocukluğumu çaldılar gençliğimi yitirdiler söyle anneee söyle neden yittik habersizce


Kirpiklerinde tutsak kaldı gônül gôzüm. . . !


Anlamsız bir hayatı imkansız düşlerle taclandırdığımız içindir acılarımız




ey sen sevdalı yüreğim topla bohçanı izbe yanlızlığa sürgündür cezan...!!!


 her ezginin derinliğinde sarıp sarmaladım bir çocuğun masumiyetiyle sevdiğim seni




gecem soğuk, gecem öksüz gecem sensiz


senin sevdana gündüzlerimi yaktım gecelerde, şimdi ise sensizliğe yakıyorum senli olan tüm gecelerimi...

23 Ocak 2011 Pazar

içsel dırdırlarım...



ne acı değilmi kalbime basa basa çekip gideceğini bile bile seni sevmek..!

Giden gittiğiyle,kalanda çektiği ile kalıyorkahkahalarıma kahkaha,göz yaşlarıma göz yaşı katamayanlar hayatıma bir hiç kataanlardır.!!!!
İçiyorum kötü giden herşeye.. bu sefer küfretmiyorum hayat bölede ölede akıp gidiyor koyverdim gitti.. ne ekside nede artıda öle arada bir yerde çığlıklarıma sarılıp yaşmayı başarabilliyoran umya bundan iyisi şamda çam hoşafı

aşk denilen denizde liman olmaktansa kıçı kırık bir tekne olup özgürce yol almak isterdim...lakin hep liman kaldım :( :(

10 Ocak 2011 Pazartesi

İçsel Dırdırlarım....

Sen... kadın... harab etmektensin benliğini kendin olmayan yaşamlarda... Sarıp sarmalamak isterdim yüreğini... Sorgulamadan, yargılamadan dinlemeni... Şunu bil ki bedeni,ruhu boktan hayatta yıten tek kadın sen değilsın(soneme)


nokta koymadım hayata hala her yaşanana virgül koymaktayım...!!!


kurşun yemiş bir gerillanın son nefesine kadar direnmesi gibi sevdam... sonunda kan revan koksada hava ben yine o doruktaki sana sevdalıyım,sen gözünü bir çırpıda kapatıp kaçabilirsin belki ama ben seninle bu uğurda çatışmaya hazırım son kurşunu yüreğimin ucuna vermişim sonunda ölüm olduğunu bile bile


göz yaşlarımla boğuyorum gecelerimi ve akibetinde kendimi ....!!! kelimelerim içselliğimde sadece ölümü haykırıyor, ben bazen her gün ölüyorum içten içe usulca bazende göğüs kafesmi parçalarcasına neticede ölüyorum işte...!!!


yazmaya kalkıyorum tüm cümlelerim boğuluyor klawyenin tuşlarında ve ben sana olan sevdamı yazamadım adamca :(:(
Yüreğimi dağlan Seni, Dersimin Onurlu direnişi,Amed Surlarının isyankar duruşu ,Sürmene kilisesinin dağlara meydan okurcasına dimdik duruşu gibi asice, Kız kulesinin masmavi denize olan sevdası gibi umutsuzca sevdalıyım


Kör bir kurşun gibi dağladı yüreğin yüreğimi izbe karanlık bir sokakta, param parça olan bedenim pislik içindeki kaldırıma dağıldi gecenın sessizlini yırtarcasınada bir allahın kulu duymaz çığlımı,ùzerine umursamadan basıp geçtiler hayatinda ilk vede son kez göreceği erkekle birlikte bir fahişe


Sınırları mayınla döşenmiş bir ülkeydi bedenin ve ben gözlerimi kapatıp tüm geçmişimi ve geleceğimi heybeme doldurup mayınlarında ölüme kahkaha atarak koşuyorum sana


göz yaşı deryasında boğulmak üzereyim, gömmeyin bedenimi o kara toprağa yakın beni savurun küllerimi toprağa...!!!!


Bekareti devranı aşmıs ülkeme zorla zar dikmeye çalışan akepe tüm EFES şişeleri bi yerinize girsin emi..


Bahardan kalma bir gün, güneş işlesede insanın yüreğine, ben üşüyorum ayazda kalmişçasına sensiz geçen saniyelerimde. . . !


Hoşgelmişsen Ey AŞK Yüreğime,Günüme,Umuduma,Hayatıma...Dilerim Yaralamaya Değil Yaralarımı Sarmaya Geldin...!!!! Nerden bile bilirdim Kara bir Sevda olabileceğini :(:(

7 Ocak 2011 Cuma

içsel dırdırrrlardan esintiler...!

Ey Hayat Yamalı Bir Elbisem Gibisin Bir Yanının Söküğünü Dikiyorum Diğer Yanın Sökülüyor..!


Bir gidebilseydim nelerden vazgeçecektim lakin hiç gitmeleri beceremedim hep gidenleri seyredenlerdenim…!!!


Yamalı hayatın sevdasıda yamalı olur.. ve benim gibilerinde hep öyle olur..!!!


Bilinmezliğin karanlığında tükenmekteyim...!!!


içim kanıyor içsel dırdırlarımdan...! sus artık yüreğim sussssssssssss duymuyor seni...


HOŞÇAKAL dünüm bugünüm belkide olamayacak yarınım ....!!! HOŞÇAKAL çok sevdiğim DOSTLARIM,UMUTLARIM,BEŞİKTAŞIM, SEVDALANDIĞIM...!!!! yakındır koca bir HOŞÇAKAL DEMEYE...!!!


AKREP YELKOVANI KOVALARKEN GECENİN BİLMEM KAÇINDA BEN SENİ SABAHA KADAR SEYRE DALMIŞTIM SEN BİLMEDEN...!!!


‎''sensiz yaşayamam,gidersen ölürüm'' sözleri sevginin kendini aşmış edebiyat boyutudur..zira daha öncekiler gittiğinde nasıl yaşadıysam sen gidincede yaşarım, biraz eksik çok acılı ve sancılı...!!! acın dinene kadar yaşarken ölü bir halde... ve birgün elbet acın diner senin ardından bıraktığın kasırgadan bana kalan benle yola devam etmek düşer hayat adına...!!!


papatyayı yolarız seviyormu sevmiyormu diye, hayatta bizleri yolar dayanırmı dayanmazmı diye...!!!


saat sensizliği hasret kala, hüzün geçiyor....!!! yokluğunun kurşunu yüreğimi delip geçiyor...!!!


bir dalga öyle vurduki kıyılarıma az önce ne taş kaldı ne kum dedimya darma dumanım gecelerde...!!!

6 Ocak 2011 Perşembe

''tutsak düşmüş dostlarım sol yanım yaralı...! ''09 Aralık 2010 Perşembe, 21:41


her günden bir farkı olmayacaktı bizim için, kuşandık coşkumuzu umudumuzu siyah beyaz renk için... umutlarımız, coşkularımız ülkenin her yerinde almış başını gidiyor.. semt farklı aşk aynı şiarı her yerde yürekli ısıtıyordu...ama bir hüzün kaplamıştı bir çoğumuzu bir anda... okuyorduk atıp tutmalarını sanaldan.. gerçekten bunların bu kardeş söylevleri doğru olabilirmi? bunlar değilmi geçen sene kendi sahalarında provekeli bir olayı büyütüp tüm diyarbakır taraftarlarına saldıran? bunlar değilmiydi adanadaki karşılaşmamıza bizim formalarla girip çocuk kadın demeden saldıran? peki bunları yapıp sonra hiç birşey yaşanmamışçasına bizim bir sorunumuz yok kimseyle demek ne oluyordu? evet siz kimsiniz ki bizimle bir sorununuz olsun önce haddinizi bileceksiniz... işte bunları düşünenler semtte o ayaza rağmen sabahladılar.. nede olsa semt konumunda tek takımız.. semt sahipsiz değildi ve ogün semtte kalınmalıydı... sabahın çok kötü bir havayla başlaması aslında ogün olacakların bir işaretiydi zira birgün önce güllük gülüstanlık havadan eser kalmamıştı.. bir haber almıştık cumartesi 3-5 saatlik yolu sabahtan yola çıkarak gelmeye çalışmışlardı? amacı maça gelip takımını desteklemek olsa neden gece çıkmaz veya pazar günü yola sabahtan değilde taa cumartesinden çıkılır? bizdede deplasmanlar olur kadınlar erkekler gidilir çoğu zaman neden 30 otobüsünde içinde ne çocuk nede kadın yoktu? çok basit amaç belliydi maça gitmek değil diki niyet  gittik vede saldırdık savaştık delikanlıca demek olacaktı.. sabahtı soğuktu ayazdı ama biz üşümüyorduk semt daha sabahın ilk ışıklarıyla dolmaya başlamıştı tanımasakta her rengdaşımızın günaydın demesi içimizi ısıtıyordu... saatler kahkaha vede BEŞİKTAŞK coşkusu ile coşarken haberler gelmeye başladı burssporlular balıkkesirden gelen arkadaşlarımıza saldırdı, herkesin coşkusu bir anda isyan ateşinin kıvılcımı oldu, biz bir yandan haberlere kitlensekte coşkumuzu elden bırakmadan gelmelerini bekliyorduk ama çanlar çalmıştı bir defa ateş fitillenmişti? bu nasıl iştir hem barış söylevleri yap hemde yolda başla pisliğine...herkesin dilinde zaten inanmamıştık biliyorduk böyle olacağını işte ondan bekledik semtimizi yağmurla soğuğa inat.. semt bizim evimiz oraya ayak basanın ayağını kökünden kesmek namus meselesi kadar önemliydi .. zaman ilerliyor arada ufaklıda olsa yağmur atmakta bir yandan coşku bir yandan isyan bir yandan neler olur ... zaman ilerliyor ve yeni bir haber gebzedeki derneğe saldırılmış yaşı küçük bir rengdaşımızı ağır yaralı.. arkadaş hem misafir geliceksiniz hemde gaza gelip aile ferlerimize saldıracaksın varmı ulan böyle birşey..!!! semt ayakta semt haykırıyor..!!! semt isyanda..!!! bir çocuğumuz ağır yaralıymış.. duyduk dost yaralanmış yine gönlümüz hoş değil dedik ve semt omuz omuza mabede doğru yürüyüşe geçtik...!!! herkesin sol yanı ağırıyordu nasıl bir zihniyettir çokluktan istifade edip bir derneğe bir grup taraftara saldırmak... hani delikanlılığınız hani mertliğiniz...!!! nerde ulan söyleyin nerde bu delikanlılıkta çaka satmalarınız..!!!semt yürüyor sakın haa kimse sarhoştular kendilerini kaybettiler demesin... semt kadını erkeği çoluğu çocuğu mabede omuz omuza marşalarımız tezahuratlarımızla yürüyordu... basın yazmıştı 1 hafta 7 yıllık husümet, 7 yıllık husumet ulan birde adam gibi yazsanız sanki bir oldunuz aslında fitili ilk siz yaktınız... semt yaklaştıkça mabede yer gök gücüne güç katmaya geldik formanda ter olmaya geldik BEŞİKTAŞ SENİNLE ÖLMEYE GELDİK sesleriyle inliyordu... elimizde emanetlere ihtiyacımız bile yoktu çünkü yüreğimiz taş olmuş ilk onu atacaktık.. maç saati yaklaşmakta ve brssporluların nerden geleceği bir türlü bilinmemekteydi.. ama bir şekilde gelecekti.. ve tünelden bir gruh eski açığa doğru polis eşliğinde küfür ederek vede kendi lehlerine tezahurat yaparak binlerce BEŞİKTAŞ TARAFTARINA  karşı iyi bir halt yiyorlarmış gibi bağırmaları herkesin o isyan kıvılcımını bir aleve dönüştürdü..! çünkü haber gelmiştir GEBZEDEKİ SALDIRIDA KARDEŞİMİZ ÖLDÜ..!!! yüreklerin taşı yetmezdi gayri dostumuz yitmiş acımız 3 puandanda öteydi...!! basında tvlerde herkes bizim kasıtlı saldırı planladığımızı söylemekten geri kalmasada bir geçerk vardı MİSAFİR MİSAFİRLİĞİNİ BİLSEYDİ EV SAHİBİ ÜZERİNE DÜŞENİ YAPACAKTI...!!! misafir bir hırsız gibi davrandı ve ev sahibi nevsi müdafada bulundu bundanda normal birşey yoktu.. gişelerde yapılan aramalarda burssporluların üzerlerinde baltadan satıra bıçaktan kasaturaya kadar herşey bulunuyor ama buna rağmen inönüye geldiklerindede yine aranan bu şahıslarda emanet vede bira şişeleri bulunuyor.. ordaydım gördüm!!!! ülkedeki her eylemlere 20-30 eylemciye binlerce polis tahsiz eden emniyet bu günkü bu kadar önemli bir karşılaşmaya nerdeyse olayın olmasını ister gibi çok az sayıda polisle önlem almayı uygun görmüş! kafam karıştı ben panzerler dahi beklerken az sayıdaki polisi görünce şaşırmıştım.!!! zaman ilerliyor bursspor taraftarı kışkırtmaya devam ediyor ve artık kimsenin bu yapılanlara göz yumulmasına tahammülü kalmamıştı... işte herşey o anda patlak verdi..!! ateş kıvılcımlarını etrafa sıçratmaya başladı ve izlediğiniz görüntüler meydana geldi...!!
şimdi basına vede tüm kamuoyuna sorarım tek taraflı yayınlanan görüntülerle BEŞİKTAŞLI TARAFTARLARI zan altına almak ne kadar demokratiktir?
ülkede tüm eylemlerde polisin aldığı o büyük önlemlerin alınmaması ne kadar doğal bir durumdu o gün?
cumartesinden yola çıkan 30 otobüsün neden pazar maç sattinden önce yola çıktığı sorgulanmamıştır?
eğer maça gitmekti amacımız diyenlerin balta ile işleri neydi?
basın vede tvlerin sürekli BEŞİKTAŞ TARAFTARININ görüntülerini çarşaf çarşaf yayınlaması arkadaşlarımızın geleceği ile oynamak olduğunun farkında değilmi?
neden kimse şiddet yasası için BÜYÜK BEŞİKTAŞ TARAFTARININ KOMPLOYA KURBAN GİTMESİNİ SORGULAMAMKTADIR?
geçen yılda diyarbakır maçlarında yaptıkları tüm ırkçı faşizan vede sözlü fiziksel şiddete rağmen tff vede emniyet hiç bir ceza vermedi?
brssporun arkasındaki lobi kimlerdir?
illa fetuulah veya herhangi din veya siyasetin yardakçılığı ile sırtımızın sıvazlanmasımı gerek brsspor gibi?
SUÇLU KİMDİR DİYE SORMALISINIZ KENDİNİZE...! BİZLER ŞİDDET YANLISI HİÇ OLMADIK OLSAYDIK HER KARŞILAŞMADA MABEDİMİZE GELENLE MEYDAN MUHAREBELERİ YAPARDIK DEMEKKİ BU İŞTE BİR İŞ VAR..!!! O İŞTE KENDİNİ OLAY ERTESİNDE GÖSTERMİŞTİR GEÇEN SENE YAPTIKLARINA RAĞMEN 6 PUANLA ÖDÜLLENDİRİLİP CEZALANDIRILMAYAN KLÜP TARAFTARLARI,FENER,TS, KAYSERİ MAÇLARINDAKİ YAPTIKLARINA RAĞMEN HİÇ BİR GÖZALTI VEDE CEZA ALMAMALARI AĞIZLARINDAKİ SALYALARLA ETRAFA SATAŞMALARINI ENGELLEMEKTE AKSİNE DAHADA ZIVANADAN ÇIKMALARINA SEBEP VERMEKTEDİR...ARTIK ONLARIN SÜTTEN ÇIKMA AK KAŞIK OLMADIKLARINI GÖRMEK GEREK...!!! BURSA LOBİSİNİ YIKIP GEREKLİ CEZALARIN VERİLMESİ GEREK...
OLAY TEK TARAFLI YAŞANMAMIŞTIR..! CEZAYSA CEZA, GÖZ ALTIYSA GÖZALTI, TUTSAKLIKSA TUTSAKLIK DİĞER TARAFADA UYGULANMAZSA BİZE VERİLEN CEZALARIN BÜYÜK BİR HATAYA SEBEBİYET VERECEĞİNİ SÖYLEMEKTENDE GERİ KALMIYORUZ...!!!
TUTSAK DÜŞEN KARDEŞLERİMİZİN DAVASININ TAKİPÇİLERİYİZ..!
KOMPLOLAR BİZİ SİNDİREMEZ, GAZ BOMBALARI, POLİS JOPLARI VE NEREDEYSE TÜM MAÇLARDA HEP BEŞİKTAŞ TARAFTARINA UYGULANAN ÇİFTE STANDARTLARA İNAT HER DAİM ENDÜSTRİYEL FUTBOLUNDAN IRKÇI SÖYLEVLERE KADAR TEK YÜREK TEK BENDEN TEK BARİKAT OLACAĞIZ...!!! HİÇ BİR BASKI HİÇ BİR TUTSAKLIK BİZİ SİZLERİN ESİRİ ETMEZ AKSİNE ASİ RUHUMUZ DAHADA PERÇİNLEŞEREK BÜYÜYECEKTİR...


BURSSPORLULARINDA BİR AN ÖNCE BU KONUDA CEZALANDIRILMASINI İSTİYORUZ..!!



SOL YANIM AĞRIYOR DOSTLARIM TUTSAK DÜŞMÜŞ... SOL YANIM SIZLIYOR KARTALIMIN KANATLARI ESİR DÜŞMÜŞ...! 



GÜCÜNE GÜÇ KATMAYA GELDİK, KAVGANDA TUTSAK DÜŞMEYE GELDİK, BEŞİKTAŞ SENİN UĞRUNA ÖLMEYE GELDİK...!!! BEŞİKTAŞŞŞŞŞ






ŞİMDİ SUSARSAN SONRA KONUŞMA HAKKINDA OLMAZ TARAFTAR..!!!25 Aralık 2010 Cumartesi, 21:31

bazen satırlara nasıl başlıyacağını bilmezya insan şuanda bende öğleyim...son zamanlarda çok şey kafamı karıştırıyor. ya ben çok geri kafalıyım,yada insanlar kimliğini yitirmekte.. zira bu kimlik BEŞİKTAŞ'lılıksa işte orda bir durmak lazım..ağdalı ağdalı sözcükler kullanacak değilim, yada siyasi bir söylev..sadece gelişen olayların karşısında taraftar profilimizin ne kadar değiştiğini görmek açıkçası çok üzüyor beni.hani bir duruştu bizimkisi, hani halkın takımıydık hani nerde? ya söylemlerimiz artık değişti yada söylemlerimiz samimi değidi...! yeter y.d derken birden bire yeter ama transferlere yeter olarak renk değiştirdi yada o renge yetmez yd denilen bir şakşakçılık boy verdi,bilmem acaba hangisi?şimdi diyeceksinizki ne diyorsun kızım arızamısın sen işin gücün yok ancak kılıçdaroğlu gibi muhalefetlik ediyorsun HAYIR arkadaş muhalif değil TARAFTARIM BEN..! bu aşk uğruna eğer hayatıma dair birşeylerden fazgeçti(k)ysem izleyici değil TARAFTARIM diyorsam tabiki yaşananlar hakkında isyanımı haykıracağım...beni delirten en büyük olay yıldızların transfer olayının sarhoşluğuna kendini kaptıranlar...arkadaşım çok gurur verici bir olay tabiki sevineceğiz...dünya yıldızları getirmiş klubümüz, ama herşeyin bir dozu vardır.. daha forma giymeden BEŞİKTAŞ'ın çocuğu denilmiyormu çileden çıkarıyor beni... O İTHAL YILDIZLAR ŞUANDA SADECE BEŞİKTAŞIN FUTBOLCULARIDIR ÇOCUĞU OLMAK İÇİN O ŞANLI ŞEREFLİ ARMANIN ALTINDA SON DAMLA TERLERİNE KADAR MÜCADELE ETMELERİ GEREKMEZMİ?bu kadarmı kolay BEŞİKTAŞ'ın çocuğu olmak?  bu klübün geçmişinde bu klubün gerçek çocuklarını ne çabuk unuttuk! yada şu şöyle yazmam daha mantıklı arkadaş ithal yıldızlar bir hata yapsa taşşağına kurban bir dahakine affetmez telafi eder derler  telafi etmesede insan nede olsa olur böyle şeylerdenir, ama bu takımda yıllarca emek veren bir çok arma aşığı kendi futbolcularımız söz konusu olunca ana avarad sövülür salya sümük(benim için fark etmiyor yıldız bile ayırmadan hata yaptıysa sövüyorum)... işte bu beni çok üzüyor.. dünya futbolunda türkiye gençleri neredeyse yok denilecek durumda nedeni ortada milyon dolarlar bir kaç yıllık başarılar için yıldızlara yatırılıyor.. peki ülkemizde bunun örnekleri yokmu. bknz fener zamanında teknik direktöründen futbolcusuna kadar dünya parya kıydı ne oldu nerde o fener? yada gs zamanında en parlak dönemleri yaşamadımı peki nerde ?birkaç yıla yatırım demektir yıldız transferleri ama eğer avrupa klüpleri gibi olmaksa amaç arkadaş alt yapına önem vereceksin pafın bile as takımın gibi olacak...!!!  bizim BEŞİKTAŞ klübü olarak sadece yd ye borcumuz varbu yüzdende başkan değiştiremiyoruz sanki şahıs klübüymüşüz modundayız kimse bunu görmüyor, kimse fulyadaki o yapıtların deniz kısmına bakan kısımların 1500 milyon dolarlık en baba kısımlarının nasıl peşkeş çekildiğini görmüyor, arka cepheler BEŞİKTAŞ'a verildi.... stad yapacağız diyor geçen başkan bir kanalda ve diyorki kapalı değişecek!!! stadımız 7/24 hizmet verecek alış veriş mekanları falan filan yapılacak.. ulan biz sıradan en basit maçlara bile en ucuz 40 tl bir maça girmekte zorlanırken o dediğiniz stadı yaparsa nasıl girmeyi planlıyorsunuz? geçmişteki boktan transferlerin sonradan zorla gönderilmesi üstüne milyon dolar zarara uğratan zihniyetin cezasını neden biz çekelim? sanalda herkes asıp kesiyor.. başkan büyük adam, başkan yıldız getirdi sende kıy 80 tl al forma... ulan 4 çocuğu olan işçi amcam o formayı nasıl alacak, (bu arada formada forma olsa çakma yapanlar bile onlardan daha sağlam yapıyor.. tasarı sıfırın altında) ya harbiden üzülüyorum çünkü çok zoruma gidiyor diğer renklilerin yönetime olan yardakçılığın vede onların politikaları altında ezilen izleyicilerinin nasıl o hale geldiği belli ortadadır...farkındamısınız bilmiyorum ama tehlike çok büyük...hemde çok... hem bir şahsa olan borç hemde eskinin getirdiği borçlar..şimdi yıldız transferlere ödenen para aslında geçmişte verilen paralardan azdır ...yaaaa işte uzun lafın kısası TARAFTAR profili giderek izleyici profiline dönüyor ve yönetimde bunu çok iyi başarıyor.. tc devletinin yönetimi nasıl dizilerle insanlar koyun,inek maymun modundaysa BEŞİKTAŞlıların bir kesmide o hale gelmiş gibi yada ben çok negatif bakıyorum bilemedim :(:(
ama eğer şimdi susarsak yıldız sarhoşluğu ile naralar atıp klübü kendine borçlandıran, alt yapıdan diğer branşlara kadar adam gibi yatırım yapmayan başkanın kıçını poh pohlarsa türkiyenin şeriata teslim olma riski kadar BEŞİKTAŞ'ında şahısların himayesinde olma riskide bir okadar artmakta...!!! ENDÜSTRİYEL FUTBOL DENİLEN ŞEY İŞTE BÖYLE BİRŞEY....

herşeye inat haykır son nefese kadar BEŞİKTAŞ ULAN !!!09 Kasım 2010 Salı, 21:19







benim haddim olamaz kalkıp şurda ağdalı ağdalı futbol terimlerine değinmek.. ben ne ustası ne spor köşe yazarıyım.. ben sadece yürekten bir BEŞİKTAŞlıyım.. ve düşünüyorum ne oluyor? neden o formayı giyen futbolcularda o azim o tutku o kazanma isteyi o kartal asiliği yok? ne olduda bir türlü kaynaşmış bir takım göremiyoruz... benim için skor gerçekten önemsiz belki yıkıldık kasımpasa maçında ama skoruna değil sahada BEŞİKTAŞ'a yakışır bir oyun bir futbol görememekti bizimkisi...ben hesabı ne rüştüye nede sadece hakana keserim ben tüm yaşananları klübün yönetiminden sahada oynayanlara kadar herkesin ortak suçlu olduğunu düşünürüm.. benim gözümde futbol 2-3 futbolcuyla olacak iş olmadılıdır.. bana göre futbol tam bir ekip işidir.. eğer zincirin bir halkasında kopma olursa o zincir komle bozulur...!! bu yaşananları görünce yazıklar olsun diyorum nedenmiii başarılarda yıldız transferlerde yere göğe sığdıramadıkları beşiktaşı şimdi ellerinden geldiğince yerin dibine sokmaya çalışan basına her an her saniye küfür ediyorum... yazmasınlar bee yazmasınlar ne başarımızı nede başarısızlığımızı...çok kızgınım çok asabiyim çok daralmış durumdayım ama yinede herşeye inat bugün formamla her mağlubiyetten sonra yaptığım gibi dışarı çıktım başım dik... kendi aralarında seslice birbirlerine beşiktaşın hali ne olacak diye taşşak geçerek bana laf sokmaya çalışanlara zerre aldırmadan gülümseyerek geçip gidiyorum.. zira onlar o tabeladakii 1-2-3-5- yazan rakamları önemseyen tipler.. onlar tribünde zerre varlık gösteremeyen yönetime kul köle olmuş koyun sürüsünden öte değillerdir... onlar dünyayı şampiyonluklarda zaferlerde yakacaklarını haykıran ama mağlubiyette ise stadı boş bırakanlardır.. onlar siyah beyazı köpekler dünyasına aittir teziyle bizi alçaltmaya çalışırken normal yaşamlarında renkli giyinemeyip siyah beyazı giye bilecek kadar soysuz köpekler... onlar folloş aşkların folloş aşıkları ne anlarlar armaya olan sevdayı, armaya olan tutkuyu ne anlarlar? hiç! koca bir hiç! onlarda anlama kabiliyeti olsa renkli takım tutmaz bir tabeladaki rakamlara kul köle olmazlardı... SEVİNMEK İÇİN SEVMEDİK sözü o kadar büyük bir sözdürki her yiğidin harcı olamaz tabiki..! ancak ve ancak BEŞİKTAŞlı bu sözün büyüklüğünü bilerek söyler, söyleye bilir...!!! ULAN RENKLİ FAHİŞELER SİZLER ŞEREFSİZ LİGDE ŞEREFSİZLİKLERİNİZLEEE AVUNUP DURUN BU TAKIM 2. LİGDE BİLE OYNASA O ARMASI O ŞANLI ŞEREFİ İÇİN YİNE ARDINDAN ÖLÜMÜNE GİDERİZ...!!!! BU AŞK Kİ ZİNDANLARDA ÇÜRÜMEYİ GÖZE ALMIŞ TUTSAK MİSALİ ÖLÜMÜ GÖĞÜSLEYEREK SİMSİYAH KARANLIKTA BEMBEYAZ GÜNLERİ UMUD EDEREK BEŞİKTAŞ SEVDASI İLE YATAR KALKARIZ...!!! İŞTE ULAN İŞTE KOLPA TÜM SEVDALARA KOLPA TÜM YAŞAMLARA KOLPA TÜM RENKLERE KOLPA TÜM BASINA İNAT SON NEFESİME SON NEFESİMİZE KADAR BEŞİKTAŞ SENİNLE ÖLMEYE GELDİK DİYE HAYKIRIYORUZ VE HAYKIRACAĞIZ...!!! ÖLÜMÜNE SEVİYORUZ BU AŞKI..!!!



sen umutsuzluğumuzun içinde tek umutsun BEŞİKTAŞ'ım..04 Kasım 2010 Perşembe, 02:41



seni biz karanlık gecelere inat sevdik, sen umutsuzluğumuzun içinde tek umutsun BEŞİKTAŞ'ım... her birimizin  bir birinden farklı ama bir birine yakın hikayesi var hayata dair.. o hikayelerin içindeki ortak hikayemiz sensin...! her birimiz hayata beyaz bakarken siyahı daha çok yaşayanlardanız.. bakma öyle KARTALım çok boranlar , çok fırtınalar gördüksede yıkılmadık sadece sarsıldık, yok öyle düşmek her birimiz kendince asiydi, hırçındı denizlerdeki poyraz bile bizim hırçınlığımızla yarışamazdı ,zira biz hayata direngenliği leş kargalarına inat zirvenin tepelerindeki  o asil duruşundan aldık direncimizi... bizim bir canımız dahi yok çünkü o canı biz sana feda ettik al senin olsun üçgünlük boktan dünyada bu can kolpa kederlere  harcanacağına senin uğruna heba olsun.. yeterki bayrağının o gölgesinden uzak düşmeyelim..! semtte başka oluyor seni sevmek belki ama en güzeli senden çok ıraktayken yaşananıdır kanımca.. ıraktaki KARTAL yürekli dostlarımızın aşkı bambaşka bende bilirim semt ayrı aşkın aynı olduğu dönemleri...  bu kadar yıl eğer hala dimdik uçabiliyorsan, seni yönetelim derken senin tüm geçmişini satsada bir kaç şerefsiz vede o bir kaç şerefsiz kadar şakşakçıysa karaborsacısı ve sen hala inadına kanatlarını açmış gök yüzünde süzülüyorsan sana olan aşkımızın sevdamızında ne kadar karasevda olduğunu biliyormusun  diyeceğim ama evet bence sen biliyorsun... seni sen yapan geçmişin vede geçmişinle özdeşip seni bu güne getiren TARAFTARındır... seni sevmenin bazen bedeli sıyırmaksa işte ben sıyırmaktayım.. karanlığımın, vede her defasında katlanmaya hazır olduğum o dipsiz uçurumlarımda beni sımsıkı tutan tek şey sana olan sevdam... sen  herkes gibi bana  kararmış kalbime sevgiyle dolduran tek sebebsin.. bizimkisi öyle 3-5 günlük bir söylem değil yürekte kanımızla mühürlenmiş gerçek tek kara sevdamızsın.. hayatın hüznü kederi beş para etmez aşklarına inat gerçeğimizsin.Sen bir çocuğun yanayındaki o en masum tebessümsün... senin varlığınla öyle bir dostluk zincirine sahibizki bir birimizi tanımasakta senin hikayenle bir bağ kuruyoruz düşünmeden apansızca.. sanki yıllarca dostummuş gibi sarıp sarmalıyoruz karda, kışta ayazda birbirimizi. senin isminin verdiği coşkuyla aynı bardaktaki çayı, aynı şişedeki suyumuzu ve aynı kaptaki çorbamızı paylaşmak dünyalara bedel...... hepimize göre bambaşkasın.. ama genelimiz için kocaman ucu bucağı olmayan bir aile, bir baba,bir anne, bir kardeş, bir yarsın.seni anlatmak sana olan duygularımızı , duygularımı şuraya satır satır dökmek bile o kadar zorki yok çünki, ne bir film,ne bir şiir, nede bir yazı anlatamaz bu yaşadığımız coşkuyu, ancak ve ancak yaşamak gerek...zaten anlayamıyorlar bu karşılıksız sevdamızı çokta tın zaten anlamasınlar o karanlıktaki bize verdiğin umudu paylaşmak siyah&beyaza sevdalanmışların  ayrıcalığı olsun..SEN BENİM, BİZİM HEPİMİZİN KARANLIĞINDAKİ TEK YAŞAMA UMUDU TEK YİTMEYEN SEVDASIN...!!!SEN DOĞMAMIŞ GÜNÜMÜZÜ  AYDINLATAN TEK GÜNEŞSİN.. SEN ŞANLI BÜYÜK BEŞİKTAŞSIN...!!!

Bir Veda olsa gerek-11 Şubat 2010 Perşembe, 02:42

gidiceğim apansızca toprak ananın rahmine
gideceğim ansızın veda edemeden..
ama bilin gidişim boşuna değildir..
bilinki utanmayın arkadaşlığımızdan
bilinki çok çabaladım ve artık gücüm yitti gitti
bilinki mücadele sadece ideolojilerle bitmiyordu
bilinki insanlar kalmış arada kimliklerin
bilinki hayat denilen şey yaradılışından sonra bir avuç açgözün yüzünden böyle oldu
bilinki kolay değil savçmak heleki her yiğidin haddi hiç değil
bilinki gidişim acizliğimden olmayacaktır umudumun kırıntılrınında tükenmesindendir
bilinki sevgilerim için bile it gibi savaşmak zorunda kaldım
herşeyi bilmenizi nasıl isterdim....

ve sizler evet sizler
anne ve baba sizler hayatı bana zindan edenlerin başında geldiniz
sayenizde ne çocukluk ne gençlik bildim hep bir ezikliğini yaşadım
çocuk yapmak sadece yapmakla bitmiyor sizi en başından beni yıkan oldunuz

sonra sonra yüce devlettim szilerde hiç şans vermediniz hemde hiçç
benim gibi milyonlarcasını hayatın çarklarında silip süpürdünüz
yarımız fahişe yarımız hırsız yarımız sokakları mesken alırken yarımız ota boka battı
çok azımız ama çok azımız direne bildik onlarda 2 ye ayrıldı
bir grubu kendini halka adadı
diğer grupsa benim gibi ortada takıldı kendini hiç bulamadı...

ve az zaman sonra sizlermi yoksa bizlermi bilmiyorum ama birilerimiz erkenden gidecek hangimiz kurtulacağız bu gidişin ardından bilinmez
bildiğim tekşey her geçen gün toprağın kokusuna yaklaştığımdır..

ve ve sevgili dostum dostlarım eğer bu veda her an gerçekleşirse kitaplarıma sahip çıkın birde 2 kedim var sokak kedileri onlarada iyi bakın olurmu...

gidiyorsunuz anladık peki neden geri vitesle dönüyorsunuz ...!- 05 Ekim 2010 22:32

düşmüşüm kırık düşlerin peşine, hayaller kurmaktan sakınmadan, sanki hiç incinmedi bu kalp birileri tarafından, sanki hiç acının rengini görmemişçesine, sanki hiç umutsuzluğa karanlık yanlızlığımda düşmemiş gibi... düşmüşüm kırık bir aşkın peşinden apansız bilinmezliğe, ben gidiyorum yol gidiyor aşk büyüyor, aşk büyüyor ben kendimde küçülürken aşk duyduğum benden gidiyor.. gidiyorda bilmezki benden giderken benide o kavuran yanlızlık çöllerine mahkum ettiğini...
hani anlıyorum ben hep limandım sizlerde o limana bir süreliğine demir atmış gereksiz yıpranmış ama kendini dev aynasında gören teknelerdiniz.. anlıyorum siz kim demir attığınız kalbi anlamak kim.. siz sadece uğrar ve hiç düşünmeden çekip gidersiniz... hadi gittiniz peki ne olduda hiç bişe olmamışcasına geri dönersiniz..utanmadan,arsızca, sanki hiç birşeyler olmamışçasına ''slm'',nasılsın'' dersiniz... hiç düşünmezmisiniz acılarını daha derinlerde yitirmeden gelişiniz daha çok acıtacak bu canı:(:(
gelmeyin ne olursunuz gidişlerinizle kopan fırtınalarımın ardına zar zor doğan güneşimi gölge etmesin varlığınız, geri viteslerle yaptığınız dönüşleriniz bir işe yaramazki bunca geçen zamandan sonra.. lütfen dönmeyin gitmeyin diye hayrışlarıma karşı bu sefer dönmeyin yalvarışım yankılanır yanlızlıkla kavrulan dünyamda .. dönmeyin ne bir özür ne bir tebessüm nede size dair umut uyandıracak tek birşey dahi istemiyorum,
dönmeyin yokluğunuz artık anılardan arta kalan bir sızıdan öte değil.. yalvarışlarıma yalvarış katmayın yokluğunuza yeni bir yokluk eklemeyin...
bu yazınında sonu gelmez basit kelimelerimden basit yazılarımla.. sadece iç dünyamın haykırışını dışa vurmak istesemde kıt edebiyatımla dahi yaşattığınız duyguları anlatacak kelime bulamıyorum işte...en iyisimi kendimce kabaca sabaca çok acınacak bir durum değilmidir tek bir sebep bile bazen sölemeden gidişinizin ardından nasıl geri vites yaparsınız yaa hadi gittiniz anladık da peki ne olduda gerivites yapıp dönersiniz bu arıza hatuna ULAN!! !

senin yokluğundandır anne eksik kadınlığım..! 13 Aralık 2010 21:29

bir anne istiyorum özlemlerimde düşlediğim bir anne, sadece bana sarılsın gözlerimdeki yaşları sevgi sözcükleriyle değil ellerindeki merhametle silsin.. bir anne istiyorum göğsüne bastırdığında tüm şefkatini ruhumda hissedeyim.. bir anne istiyorum en mutlu günümden en umutsuz anlarımda sadece o olsun yanımda... ama hepsi düş sadece bir düş, benim hiç bir zaman annem olmadı olmayacakta..hep yokluğunda eksik kaldı kadınlığım vede kalacak, keşkeleriminde,gözlerimdeki göz yaşlarımında tek sebebidir yokluğun.. keşke ölmüş olsada mezarına bir demet karanfil götürüp mezar taşına sarılıp göz yaşlarımla toprağını sulayabileydim dediğimde sen...ben sadece düşleriyle yaşayayıp mutlu olan kendi dünyası dışında senin eksiliğinin verdiği sevgisizlikle hep hüsran yaşayan bir kadın oldum diğer insanların hayatında...yüreğimin en ücra köşesindesin bilesin.. bir tek adımına milyon kere kurban olurdu bu can, artık beş para etmeyenlere kurban veriyor oldu bu can.. senin yokluğunla yitirilmiş bir çocukluk, hiç yaşanamamış bir gençlik aldı başını yaş oldu otuz ömrüm sensiz bir hiç oldu.. o sana olan sevgi açlığımı çevremdekilerle yitirmeye çalışırken kadınların kazığına erkeklerinde sadece bacak arasına olan arkadaşlık vede dostluğundan pek birşey görmedim.senin yokluğundur beni insanlara yenik düşüren... .senin yokluğun hep eksik bir kadınlık yarattı bende.. şimdi ortasındayım ne bir kadın gibi endamlı alımlı olabildim nede cinsiyetinden vazgeçebilecek. kadar cesur. ama biliyormusun tüm sevgisizliğe rağmen tüm kazıklara rağmen yanlız kalamadım yanlızlığımı içimde yaşadım kalabalıklarda ama yinede insansız kalamadım.. senin gibi vazgeçemedim .. senin yokluğunun bende bıraktığı en büyük eziklik gerçek bir annenin dokunuşu, öpüşü, o kokusu gerçekten nasıl birşeydii onu hiç bir zaman bilemiceğim işte bu eksiklik siktim sene giderilmeyecek ...!biliyormusun diyeceğim ama bilemeyecek kadar ya çok cahilsin yada işin kolayına geçmişi bahane edip keşke doğmamış olsaydı diyerek benden vazgeçebiliyorsun... oysa ne anneler görüyoruz değilmi kerhaneden kızını arayan, sokaklarda 3-5 kuruşa bedenini satanlar, falanlar filanlar.. peki benim eksikliğim nedir anlamıyorum.. bu kadar kolaymı vazgeçmek yada sebebi çocukken babamı sana karşı savunmam bahane edilebilirmi hayatından tamamen çıkarmana... nasıl bir yaratıksın diyeceğim ama diyemiyorum çünkü senin kızınım sana benziyorum bende düşünmeden senin yaşaqttığın eksikliği ona yaşatmamak adına gözlerimdeki yaşlarla ölüme uğurlarken küçücük parçamı senin gibi olmadığıma inanarak acımı hafiflettim,işte sana benzer yanım, tek farkla sen yaşarken ölmeme sebep oldun ben ise onun küçücük bir parçadan öteye geçmeden ölmesine ..!!!hep eksik kaldı kadınlığım,bir erkeğin kollarında hiç bir zaman o tutkuyu yaşayamadım yaşayamayacağımda.. tiksindim o kadınlık denen kisveden sebebi sensin duymasanda bilmesende bu duygularımı ben yinede dillendiriyorum işte...sakın senin gibi olduğumu sanma, ben tüm şerefsizliklere inat hem onurlu hem direnen hemde hala insanı sevebilen biriyim,sıcacık bir kalbim varmış ben demiyorum insanların fikri bu.. peki ya sen herkesin senden bana neden söz etmediği aşikardır...!soğuk nevale ...!!! gayriii sana hayatında mutluluk, zira mutlusundurda ben eksikliğimle bu kalleş hayatı yaşarken..hesabım sizlerle mahşere kalsın demek en arebesk söz kalsada öyle olsun...
kadınlığımın en eksik kalmasının katilisin bunu hiç unutma...!!! sakın bana muhtaçta kalma...!!! tek kızın olmam bile sanırım yaşadıklarımızı asla düzeltmeyecektir..!!!

sevgili blog vede sevgili ben - 08 Ağustos 2010 14:57

çoğu zaman yazdıklarımı okuduğumda beğenmiyorum zaten illa beğenilsin diyede bir derdimde yok işte insan kendi başına kalır, arayacak çok arkadaşı olduğu halde hiç kimseyi arayamaz ,içine atıpta anlatamadığımız o kadar çok şey vardırki işte o anlarda bu sanal sayfalara kelimeler imlek imlek işlenir.. yazan için herşey başkaları için hiç birşey ifade etmez.. sanırım benimkiside öyle birşey...vurgun yedikçe kalbim benden birşeyler yitiyor onlarda beni yazmaya itiyor..oysaki tek vede en büyük sorun bendeydi o gizem denilen illet her ne ise öyle olmayı başaramıyorum illakii çevremde olana bak arkadaş buyum ben demek zorunda kılıyorum kendimi.. sonra olan tek şey kendim kendime kalıyorum.. ve sanırım hep kendim kendime kalacağım.. uçurumlarımda bileee son saniyelerime ortak olacamıyacak kimsecikler.. o dipsiz karanlık uçurumlarımda tek başıma düşeceğim...pek bir belirgin özelliğim yok sıradan yurdum kadını işt.... şatafattan zerre anlamayan zarifliğin yanından geçmemiş salaş bir yaşam salaş bir kadın... peki herşey o tür kadınlaramı özgü, yanii yüzünü badana etmeyen çıt kırıldım olamayan sadece kendi olan yada kısacası çirkinin hiçmi güzelliklere hakkı yok... güzeller sever ama çirkinler sevemez diye bir kuralmı var çözebilmiş değilim... yada hayatın insanlarla birlik olup şans tanımadığına bir kişide olsa şans veremezmi? içimdeki sesleri dinledikçe sanırım sıyırmaktayım..
sanki çokta tın yane... kimseler olmadan bu zamana kadar yaşaya biliyorsa bir beden neden illa birilerine ihtiyaç duysunki,duymayacaksın işte içimdeki sesleri kaile alıp...
kimseler ,yada sizler olsanızda olmasanızda kırsanızda en fazla 3-5 gün üzülür ağlar sızlanırım ama hayat her hüsrana rağmen devam ediyor edecekte. Ben bir boğa burcu kadınıyım, evcilim sabırlıyım sever sayarım ama eğer karşınızda birazcıkta olsa inciniyorsam o güçsüzlüğümden değil aşırı duygusallığımdandır.. ooooooofffffff işte böle öle şöyle poooooooooooOOOOOOOooooooOOOOOoooofffffff

İçsel Dırdırlardan bir demet ...30 Aralık 2010 01:17

yiten zamanın ardından baka kalırken bir kez daha yüreğimin orta yeri alevler içinde.. kan kusuyorum uykularımda, her defasında yaşanan boktan kederlerden.. hayatın anlamı giderek arabeskleşiyor benim için.. güçsüzlüğüm değil direnişimin birşeyleri hiç bir zaman değiştirememesidir beni param parça eden... son zamanlarda korkar oldum aldığım her nefesin son nefesim olmasından oysa o kadar çok ölümü arzularken.. son zamanlarda çok dargın takılıyor oldum etrafa, güneşe, aya toprağa suya börtü böceğe... çok dargınım dostuma düşmanıma.. b, belkide zerre anlamı yoktur şu boktan anlamsız koşuşturmaların yaşandığı bu evrende varlığım, yada her hangi biri için bir ifadem yoktur...son zamanlarda ölümü sanki ensemde benden önce nefes alan bir dost olarak hisseder oldum ... korkar oldum daha kendi benliğimle bütünleşmeden ensemdeki nefese teslim olmaktan... ne kadar acıdırki direngen güçlü olsamda haddinden fazla duygusallığım beni büyük bir deprem misali yerle bir ediyor... ve her defasında bunu yaşamk zorundamıyım...
yine sersem olmuş gözlerim uyku arar yine kederler atmış bacak bacak üstüne uyutmaz, her geçen gün umularımdan çok korkularım tüner beynime,
uyumak istemek nafile yaşarken ölmüş bir ölüye benzer gördüğüm düşler... ulan varya diyorki demicem hava buzmu buz sokakta çık don atletle karanlığın içinde korkudanmı geberirsin yoksa, yoksa sahile kadar sağ salim varırda denizdemi geberirsin...
düşünceye gel nerde o asi deniz hani nerde hırçındı yüreği direngendi şimdi nerde yerinde yeller esiyor.. ama tamda tükenmedi o kadarda değil.. işte içinden geçenleri edebiyattan yoksun kelimelerle dökmekte...yıkılmadım ama yıprandımdüşmedim ama emekledim falan filan..korkularımdan çok endişelerim,.
HER İNSAN BİRAZ KORKAR ÖLÜMDEN HATTA BİRAZDAN FAZLA BELKİ ÖLÜMDEN ÇOK HAYAL EDİPDE YAPAMADIKLARINI YAPAMAMAKTAN...!!!
ben korkarkende en cesur olabiliyorum bu bile bana yeter be...!!!

sadece kendimce kendi halimce - 29 Aralık 2010 00:26

bir acaip hallerdeyim son 2 gündür sanki bedenim bir anda toprağa düşecek.. yorgunum bitkinim çaresizim yıkılmış hallerdeyim... soğuk,karanlık vede bilinmez olan ölüme gitmek arzusu içindeyim korkarak bilmemki ben bu gece intiharlar kuşanabilirmiyim gecenin çaresizliğinde...oysa her gece bir gündüze sevdalıdır, sabırsızca sabahın esintisini güneşin o şehvetli göz kırpışını bekler, bekler ama bilir o şehvetinde altında büyük kederler gizlidir...ve geceye devredilecek büyük acılar birikmiştir....gece mutsuz gece umutsuz gece yorgun aynı bedenim gibi ölüyor bazen geceler gündüzün kederinden ölüyor bazen geceler benim bedenimde.. ölüyorum bazen boktan dünyanın üç günlük kederlerinde ölüyorum ben her nefes tükenişinde ölüyormuyum gerçekten gecenin sessiz karanlığında ölüüyormuyum ey ruhum sence...bilinmezki her ezgide her filmde her romanda yiten kahramanın acılarıyla yiten sensin ya ondan sana soruyorum ruhum ben ölmektemiyim her nefes çekişimde...ölüm ne acaip birşey değilmi.. gecenin gündüze sevdası gibi yaşamın ölüme sevdası... siyahımın beyaza olan sevdası işte hepsi ince bir çizgide ve ben ölümle kardeş olan SİYAHI Çok Sevdim bee...!

ağlıyorum,ağlayacağım...23 Ekim 2010 23:45

ama öyle sessiz sessiz değil göz bebeğimden akan her damla inletmeli evreni bağıra bağıra söve söve ağlamalıyım- ağlıyorumbu gece ağlamalıyım giden sevgililere, ...bu gece ağlamalıyım yiten yaşlarıma, bu gece ağlamalıyım beni yitirenlere.. evet bu gece göz yaşlarımın sessiz haykırışı ile kabus gecelerimi yıkamalıyım... arındırmalıyım kalbimin karanlık kirli pas tutmuş köşelerini.. evet ben bu gece ağlamalıyım sahte güçlü duruşumu yırtıp atarcasına.. ağlamalıyım tek ilacım ağlamak olan ağlama... ben zaten ağlıyorum şuanda hemde çok arabeskleşmiş bir halde... gözlerim acıyor kim takar ben ancak boranlardan bu şekil kurtulabilirim... geceye , acıya gelmişe geçmişe tenlerinde yittiğim tensizlere meydan okurcasına gözlerim ağlıyor.. ağlama diyenlere ağlamak acizliktir diyenlere inat ağlıyor gözlerim, yüreğim.. ağlıyorummm gecenin soğuk esen rüzgarlarıyla ... ölümle sevişen kabus rüyalarıma ağlıyor göz bebeklerim haberini dört gözle beklediğim hasta olabilme yada olmama ihtimalime ağlıyorum... gereksizleri daima andığı için ağlıyor ben bu gün hep ağlıyorum ve ağlayacağım.. size göre acizliğimden belki bana göreee ise herşeyden arınmanın tam anlamı ağlamak ve ben ağlayacağım

ohaaaa...çüşşşş yanii ...08Ekim 2010 22:13

neymiş bir sosyal paylaşım sitesinde hiç düşünmeksizin bir nick almışım , neymiş maynaqq.. ee ne olmuş yani illa maynaqq diye seksüel bir maynaklığımmı olmalı? diceksiniz ki ne alaka.. alaka arkadaşım msj'larımın %90 seksüel msjlar, mrb maynak ne kadar maynaksın yatakta, yok sevişmek istermisin yok cam açalımmı. daha neler neler oha çüş dediğim.. fetişinden bilmem nesine kadar ne arasan mevcutmuş yaf burdada.... kıt zeka insancık öncelikle her maynaklığı bacak arasına indirgememkmi lazım haa.. öküs o kadar cinsel sorunların var git o tarz sitelerde sürt burada niye zaman harcıyorsun..bir kere profilimi incelesen maynaklığımın sebebini anlardınız.. eğer benim öle bir derdim olsa burda bu kadar paylaşım yapmaz direk konuyla alakalı şeyler paylaşırdım malum burdada o tarz hatunlar vardır heralde değilmi mürük :):):)
şu ülke insanımın öncelikle türban özgürlüğünden çok cinsel eğitim alma-öğrenme özgürlüğüne acil ihtiyacı var en azından gelecek nesiller abaza yetişmez.... zira o zaman bu kadar sapkın fantezili insanlar kadınları sanalda bile taciz etmez... cinsellik adına gizlenen, gizemli kılınan, günah sayılan, kötü bişeymiş gibi izbeliğe gizlemeye çalışmak beyinleri sadece bacak arasına odaklıyor..bu beyinleri başka fanteziler yerine başka şeylere odaklaya bilseydik bu ülkede koyunlar az olurdu...
nese mörük uzun lafın kısası bana bu tür şeylerle gelmeyin işim olmaz..

okumaya değmez- 29 Eylül 2010 16:49

canım yanıyor gidişlerden, artık usandım gidenin ardından göz yaşı dökmeye... keşke bir şeyleri değiştire bilsem keşke kendimi sil baştan yaza bilsem... işte o keşkeler hayatımızdaki en hazin sözün en anlamlı ifadesi... yine kendimi kendimle bulduğum bir an ve ben yoğun duyguların içinde boğuldum boğulacağım.. artık uzanan hiç bir el gerçek el değil, hayatıma giren hiç kimse gibi :(:(
keşke ama keşke söz geçire bilsem şu kalbime, kilit vura bilsem tüm duyguları en ücra yerine hapsetsem .. yıkılıyorum her seferinde yoruldum desemde yeniden hoş geldin diyor sonra hoşgittin olmuyor... şuanda yazarken bile gözlerimden yanaklarıma süzülen göz yaşıma engel olamıyorum.. hep kalbime sen ne olacaksın bu halinle diye sesleniyorsamda cevabını alamıyorum..hepsi hepsi sadece bir hayat ve sonu olan bir hayat.. ve bu hayat kısacık neden üzülüyorumneden kederleniyorum neden beni üzmelerine izin veriyorum .. ooff neden yaa neden bana verdiğim değerin karşılığı bu şekilde dönüyor.. neden o aşkın ortasında öylece göt gibi kalıyorum...neden ben ve hep ben...neden neden neden neden neden
illa tüm küfürlerimi salya sümük ağlarken fütursuzca savurmalımıyım her gidenin ardından, yoksa tüm kırıklarımıda alıp derinliklerime gömülmelimiyim.... ulan hayat çok kahbesin seninde senin gibi kahbece duygularımı hayallerimi yitirtenlerinde gq...gq.. gq.... alayınızın ....

Kafa taşşşak gibi ne yazdığımı bilmediğim bir gün....10 Eylül 2010 19:15

kafam taşşah gibi derler yaa iişte şuuanda öle.. enteresan bişe üç 50'lik birayla böle olurmu demekki oluyormuş.. hep derler bir yudumlada sarhoş oluna biliniyormuş... sanırım çok doğru bir tez.. pisokoya göre bu işler.. bir 35' lik rakı içerim yeri geldiğinde :(:( ben adadayım saat 2 sularında bir byn arkadaşım aradı bir kaç arkadaşıyla burada olduğunu söyledi.. bende 4 gibi onlara katıldım önce bir yerde oturduk poyrazla birlikte içtiğimiz bira tozla birlikle midemizde bizle bütünleşti sonra bir arkadaşa hoşçakal diyerek iskeleye yakın bir mekanda oturduk bir anda başladım anlatmaya hemde nasıl anlatıyorum.. 2 ayımı anamla hastanede geçirdiğim süürecin bende bıraktığı izlenimlerden bahsederken buldum kendimi.. aşk herşeydir diyordum ama sevgi gibi değil.. hoşlandığın herşeye aşık olabilirsin ama it gibi sevemezsin diyordum.. anlatyıyordum herkes beni dinliyordu herkes kahkahalar atıyordu.. ben hayatı tiye almamaktan bahsediyordum hemde ben..anlatıyordum aşk bu kim olursa olsun yok gizemli olayım yok kaçayım kovalanayım dememek gerekir diyordum, ama öyle 3 günlük hayatta neden gizemli olayım.. eğer hoşlandıysam olum ben sana bayıldım hoşlandım sana aşık olabilirim derim haaa olumlu yada olumsuz gelişir çokta tın aq hiç umrumda deill 3-5 gün üzülür sonra yeni bir okyonusa yelken açarım ama sevgi öle bişeymi oturdumu yüreğin ortasssına sqer atar...bir bakmışsın fırtınadan sonra virane kalmışsın... sonra arkadaşlar deniz motoruna binip uzaklaşırken ben el sallayacağakken ayak sallıyor buldum kendimi.. velhasıl onlar gitti ben bisikletime bindim ufak bir gezinti yaparken onlara anlattıklarımı düşündüm gerçekten o anlattıklarım banamı aitti ben gerçekten hiç bişeyi tiye almayan benmiydim. sanırım zamanla değişime gidiyor bendede beyin.. offf gözlerim ağırıyor şuanda evde.. sadece içip içip içip dağıtmak bağırmak yüksek sesle iğrenç iğrenç şarkı söylemek vede dinlemek istiyorum yanlız kalmak vede yanlız olmaktan tiksinirek.. ağlamak istiyorum umarsızca şuursuzca salya sümük teselli ararcasına ama bulamazken.. kelimeler boğazıma tıkandıkça boğulup boğulup nefes almak istiyorum ... ne yazdığımı bile bilmiyorum yada bilmek bile istemiyorum ağzıma kadar dolmuş kelimeleri şu sanal satırlarda tüketmek birazda olsa yükümü hafifletmek istiyor olabilirim ooooooooofffffff içmek içmek çakır olmak umursamamak eğlenmek tiye almamak hayat buuu yaaaa
aaaa bugünde bayram alalal ne acaip yaff 11 ay her otu boku yeee sonraa 1 ayda töbe edip arındım diyee kendini kandır alalala alalal yaa.. ey tanrıı sen sen oll fultime müslüman olmayanları pek kaile alma... zaten almıyorsundurda bence ehh ramazanda bitti şimdi vur kadehi derler gözlerde karı kız avında olur ohhhhh vur patlasın çal oynasın modunda herkes.. bayrammı oda nedir?

Çok Şey İstemişm Senden Ey Hayat... 23 Ağustos 2010 00:49

Büyümüştüm en büyük dileğim okumaktı.. okuyup avukat olacaktım çok istediğimden olmadı...!
Çalışmak zorundaydım artık çalıştıkça birşeyler yapmak için çabaladım çok çabaladığımdan olsa gerek ordandaaa birşey çıkmadı...
Sevmek istedim hemde dünyanın tüm güzellikleriyle,onu sevip dünyaya onun gözleriyle bakmak buda çok büyük bir istektiki tüm aşklarım kırıntıydı ve o kırıntılarla yetinmekle kaldım...
bir zaman sonra müziğin ruhumu beslediğini keşfettim en güzel keşfimdi birşeyler çalabilmek istedim ama işte aksilikler aksiliker imkansızlıklar ...
sonra müzikle birlikte dans etmek istediğimi hissettim nasıl güzel birtutkudur ey tanrım... müziğin güzelliğiyle yoğrulup tüm ritime ayak uydura bilmek et yığını bedenimle, oda sadece düşelerde kaldı... ben ne çok şey istemişim senden be hayat....
ne hakla bu kadar güzellikleri senden diledim değilmi :(:(:(
artık bir insan yığınıyım,bazen bazı güzellikleri tekrar hissetsemde seraptan öteye gitmiyor..
işte bundan sanırım sürekli kendime uçurumlar yaratıyorum sonra o uçurumdan atllıyorum bir girdaba sonra debeleniyorum debeleniyorum ama hiç birşey olmuyor...bir el bir ses yok kapkaranlık.. [dnz karalama]

Ölümle Kutsanmış Yaşamlar...14 Ağustos 2010 15:50

bir bakmışız bir varmışız sonra bir yok olmuşuz... küçücük kalbi küçücük elleriyle bakışlarıyla dünyaya merhabalarımız olur.. kendimizle birlikte birilerinin hayatına varlığımız ile renk katar ardından sıkıntıla veririz. aslında herşey hepsi istem dışıdır kasıt aranmamalıydı aranmıyorduda... sonra zamanla küçücük olan herşey bedenimiz gibi büyümeye başlıyor,büyüyoruz kalbimiz içsel olarak hep çocuk kalsada büyümek zorunda kaldık kalıyoruzda.. yaşam ilerliyor ilerledikçe ilerliyor birden bakıyoruz bir yoktuk bir var olduk, ama biz var oldukça yakınımızda,uzağımızda çevremizde hep birileri yok oluyordu tabii idrak etme sorunumuz olduğundan çok olağan gelen bu yok oluşlar zamanla içimize kadar işliyor ve artık o yok oluşlar bizide kendiyle birlikte yakıyor.. evet sevdiklerimizi yitirmek bize anlatılan o masallar gibi ölümü tatlı kılmıyor..yaqni hayatlarımızın yaşamla başlaması dahi ÖLÜMLE KUTSANMIŞ GERÇEĞİNİ değiştirmiyor..tüm canlıların yaşamı gibi hayatları ÖLÜMLE KUTSANMIŞ,ÖLÜMLE KUŞATILMIŞ...sevgili cici annecim bu yazıyı yazarken senin yokluğunun acısının verdiği acıyla yazdım.. snei özlüyorum,özliyeceğimde sen hayatta sahip olduğum en değerli varlığımdın önce annem ama daha sonraları çocuğum gibiydin yüreyim her daim seninle hakkım yok ama varsa hepsi helal hoş olsun, ama senin hakkın çoktur üzerimde dilerim helal etmişsindir... sevgiyle KAL O BİLİNMEYEN DİYARLARDA

Ölüm Sessiz Gelmişti Ama İnsanlar Çığlıklara Bürüdüler...! 31 Temmuz 2010 16:05

daha bir dakika önce nefes alabiliyor çevresindekilerle sohbet edebiliyordu
birden koridorda bir çığlık koptu,herkes anlamıştı birinin kapısını azrail çalmıştı
sadece hangi odada hangi hasta olduğu tahmin edilmemişti.... herkesler koridora döküldü
ağlıyordu bacıları kardaşları vede akrabaları.. ölüm sessiz çalmıştı hatta ansızın ama ardında çığlıklar sessiz kalmıyordu... yataktaki candan çıkan ruhu geri getirmek için
çırpınanların çabası aslında boşunaydı ölüm onu istiyordu çığlıkların arasından sessizce usulca götürmeyi.. çığlıklar çığlıklar yürekleri dağlayan çığlıklar. ne kadar da bir gün öleceğimizi bilsekte yakınımızı canımızı kaybettiğimizde kendimizi kaybederiz.. ölümü bilerek yaşamak
gerçekten çok zor bir zanaatmış aslında; insan bu tür olaylarda bunu daha net algılayabiliryor..
hem öleceksin hem 3-5 günlük bahşedilmiş bir ömür de üstüne birde hiç anlamı olmayan
koşuşturma, çabalama peki niçin bunlar? çabalarsın çırpınırsın yetmezmiş gibi insanların bir türlü bitmek bilmeyen doyumsuzluğu,kini,nefreti,falanı filanı oysa işte
az önce nefes alıp hayata umudunu yitirmemek için direnerek bakan can bir dakika sonra kendini
koyverdi azrailin ölüm toplayan kucağına...Ölüm sessiz gelmişti ama insanlar çığlıklarıyla ölüme hoşgeldin
dediler.. Ölüm ne kadar sessizce geldiyse ardı sıra kızılcık kıyamet çığlıkları sürüklemişti...ölüm sessizliği ile ölenle bütünleşirken yakınları yeryüzünü, çığlıklarıyla çınlatırken gözyaşlarıyla yıkadılar..ölüm aslında o kadar sessiz gelmiştiki ölecek olanda sessizlikle bir bütünlük kurup azda olsa kalan son umut ışığını göz bebeklerinde
yitirdi..
ölüm sessizdi ama insanlar çığlıklarıyla ölümü karşıladılar ....!
ölüm soğuk-karanlık-ve gizemli.. ölüm aslında sessiz bir çığlıkla geldi alacağını alıp insanların çığlıklarına
aldırmadan çekip gitti....!!!
Ölüm Sessiz Yaklaşmıştı Alacağı Bedene Ama Etraftaki Diğer Bedenler Çığlıklarla Kutsadılar Azraili ...!
Ölüm sessiz gelmişti ama insanlar Çığlıklara Bürüdüler ...!

5 Ocak 2011 Çarşamba

gidersen eksikte olsa yaşarım

‎''sensiz yaşayamam,gidersen ölürüm'' sözleri sevginin kendini aşmış edebiyat boyutudur..zira daha öncekiler gittiğinde nasıl yaşadıysam sen gidincede yaşarım, biraz eksik çok acılı ve sancılı...!!! acın dinene kadar yaşarken ölü bir halde... ve birgün elbet acın diner senin ardından bıraktığın kasırgadan bana kalan benle yola devam etmek düşer hayat adına...!!!

biliyorum çok yarım kalmışlığımız olacak yarımların üstünü silemem belki ama bir çizgi çekebilirim, sevginin önünde çok eğilmiş olabilirim eğilmişliğimle güçsüz kalmış olabilirim ama bu yenildiğim, bir daha direnmiyeceğim anlamına gelmez tbir kaç formatla yüreğime yeniden yola devam edebilirm....

bunları neden mi düşünüyorum seni hiç anlayamadığımdan olabilirmi sence... hafta sonları bedeninle ruhunla(tam emin olmamakla birlikte) yanımdasın hafta içleri sıfrı.! peki nasıl hayatımdasın, bir ömür benim olmanı zoraki kılmıyorum ama hayatındaysam bir kaçgün bir kaç ay veya yıl biraz senden özveri beklemek hakkım değilmi... sabah sabah kuşlar  cır cır öterken ve ben bu içten gelen boktan kelimeleri dökmek için tuvalete gitmeyip kabız olacağım bir gün boyunca ama sana olan sevdamın bir yankısını bulamamak hepsindende boktan..!!!
bu satırlar böle kısır döngü içinde döner durur.. TEK BİR GERÇEK TAM BENDE OLAMADINKİ GİDERSEN DİYE BAŞLADIM APTALCA YAZIYA

içselliğim-5

gücüm yokken bile gözü kapalı dalıyorum derin sevda okyonuslarına.. ama artık formatlamam gerek önce kalbimi ardından beynimi.. başarabilirmiyim yeni bir ben bambaşka bir ben..sadece kendini düşünen hayata dair herşeyde bencil olablen bir ben olabilirmiyim acaba ...
17 Aralık 2010 21:08 


gerçekten acının rengi siyah mı? peki ya sevdanın çizgileri benim gördüğüm gibi mi ...? ya umutsuzluk varmıdır onun bir kitabı, yada umudun varmıdır bir hikayesi...?

Sen Benim Yüreğimde Kanayan En büyük Yaramsın,Sen Benim En Eksik Kaldığım Yanımsın,Sen Benim Umursamazımsın,Sen Benim Sen Benim Yarım Kalmışlığımsın...
ben diye birşey bırakmadın bende çünkü baştan aşağı sen oldum ben...!!

 5 gün önce  

yanlız kalmak vede yanlız olmaktan tiksinirek ağlamak istiyorum umarsızca şuursuzca salya sümük teselli ararcasına ama bulamazken.. kelimeler boğazıma tıkandıkça boğulup boğulup nefes almak istiyorum ... ne yazdığımı bile bilmiyorum yada bilmek bile istemiyorum ağzıma kadar dolmuş kelimeleri kusarcasına satırlarda tüketmek birazda olsa yükümü hafifletmek istiyorum!

   6 gün önce  

illa tüm küfürlerimi salya sümük ağlarken fütursuzca savurmalımıyım hem gelip hayatımın kuytusuna dalacak hemde hiç birşey olmamış gibi gidenin ardından, yoksa tüm kırıklarımıda heybeme koyup derinliklerime gömülmelimiyim ölümün sessiz vede soğukluğu ile sevişirken !....

  6 gün önce  

usulca ama yorgun bir halde sokuldum yorganımın altına, tüm düşlerimi göz kapaklarıma zımbaladım sabaha ilk günaydınlarım düşlerimle bakabileyim diye...!!!

sil değiştir yanıtla
maynaqq   29 Aralık 2010 01:06  

içim daralıyor geceye gizlenmek istesede yüreğim ay karanlığı yırtıp atıyor...ne ben kendimle kalabiliyorum nede birinin varlığında var olabiliyorum.. bir çeşmekeşin içinde debelenip duruyorum bazen ölümde yitip gitmeyi arzuluyorum bazende yaşamak arasında kararsız kalıyorum.

  27 Aralık 2010 21:29  

bir gerillanın cesaretine sahip olmayacak kadar korkak, kadir kıymet bilmeyecek birine sevdalanacak kadar aptalsın yüreğim...!!!

   26 Aralık 2010 15:42  

ey sevdalağındığım yürek ben vede benim gibiler yaşamın kirli çarkında un ufak olmamak adına direnirler, onların tek sığınabildikleri kent sevdalarıdır... senki halkın sevdalarını bilirsin şimdiki bacak arasına sıkıştırılmış bir aşk değil leylalardan,şirinlerden kalma sahra çöllerini susuz aştıracak sevdalardan bizimkisi... peki neden derman olmazsın 3 günlük ömürde yürek sancıma :(:(

   26 Aralık 2010 15:42  

oysaki düşlerimizdi bizi biz yapan ve ben o düşleri senin gülüşünle,sesinle süslemeye kalktım umursamaz olduğunu bilmenin verdiği ağırlıkla...

  26 Aralık 2010 01:32  

bir fahişenin kahkahalarında kederini gizlemesi gibi aldatıcıdır hayat..

  24 Aralık 2010 15:03  

bazen hırçın bazen durgun
bazen kırgın bazen barışık
bazen agresift bazen sempatik
az akıllı çok deli
ama herdaim tatlı bir serseriyim diyorum bazenli zamanlarda kendime....! Bu Beni Böyle Sevemezmisin

  24 Aralık 2010 14:58  

hava kararmaya başladı belliydi gökyüzü ağlayacak.. önce usulca göz yaşlarını akıttı şehrin üstüne o kadar nazlıydı ki insanı dışarı çıkmaya davet ediyordu sanki.. hiç düşünmeden dışarı attım kendimi ...usulca ağlayan gökyüzüne sığınıp bende ağladım yeryüzü ile birlikte ıslandık...usulca çiseleyen göz yaşları bir anda fırtınaya döndü gökyüzü ağladıkça ben mutlu oluyordum çünkü o gözyaşlarında benimkilerde yok olup gidiyordu... teşekkür ederim gökyüzü benimle birlikte ağladığınız için...

  24 Aralık 2010 14:46  

ayrı hikayelerin farklı kahramanlarıyız senle, düşlerimizden zevklerimize kadar bambaşka, ama bu seninle sürebildiği yere kadar sürebilecek bir hayat arkadaşlığını imkansız kılmaz ki beee.. ne olacak dokun artık şu yüreğime :( :( çokmu zor 3 günlük dünyanın 3 günlük hikayesini senle yazmak

   23 Aralık 2010 19:44  

akan göz yaşlarıma aldırmıyorum sanma hayat onların her bir damlasının intikamını alacağım senden...!bilesinki yenilmişliğimden değildir ağlamam sana karşı direnme gücümü toplama sebebimdir her damla göz yaşım...!!!

   18 Aralık 2010 00:46  

İçselliğimden dökülenler -4

hayatımın içine sıçan kadın şimdide rüyalarımın içinemi sıçar oldun.. bir rüya ancak bu kadar kabusa döner.. o bıçağı kalbine saplarken o çıkan sess.. aman tanrım resmen irkildim.. çocukluğumun gençliğimin o masum anlarını kirleten hafızalarımdan silen kadın sayende gerçekte yapamadığımı rüyamda yaptım.. ama ben insanım vicdan azabı çektim gözlerimi açtığım o ana denk... git artık yaşamımın kıyısından korkularım kabuslarım olma senin istediğin oldu babamı vede tüm geleceğimi o evde bıraktım... tanrım bu nasıl bişeydir sanki herşey gerçekti ve ben o bıçağı o kalbe sapladım...,16 Ekim 2010 08:53


dokunma doktor dokunma çaablasanda nafile benim yaram çok derin kurtuluşu ilaçlar değil kurtuluşu ölümle perçinlenmiş...23 Ekim 2010 22:56 


şişmiş gözlerle sabaha merhaba dedim bugün yine.. güneş nazlana nazlana gökyüzüne yükseldi ve ben güneşe bakamaz haldeyim.. hafif bir rüzgarla sevişirken hava bugünde öylece gecip gidecek bana birşeyler katmadan...!24 Ekim 2010 13:34 


karanlığın uçsuz bucağında bulmak, sarıp sarmalamak göğsüme bastırmak isterdim... yağmurun bile arındıramadığını göz yaşlarımla yıkayıp yummak isterdim.. başka bedenlerde eksilmiş ruhunu yeniiden beslemek isterdim... bak işte sadece isteye biliyorum olmayan birşeyi istemek böyle birşey... olsun belki yakınlardasındır belki bir sokak başında belki inönüde tam gol atıldığı sıra göz göze geleceğiz...gelmeliyizde bir an önce bizler dünyaya birbirimiz için gönderildik... bu ruhun bu bedenin karşı bir bedene ihtiyacı daima olmuş vede olacaktır.. bir beden bir bedendeki kalbe şu aralar öyle ihtiyacım varki.. haydi yüreğimin karşısına çık..02 Kasım 2010 00:01 


Tüm kırık duygularımı karanlığın içine hapsediyorum uyuya bilmek adına, haydi kederlerim mesainiz bitti bırakında uyuyayım...!!!04 Kasım 2010 02:21 


gitmee gidersen yarım kalır senli anlarım.. gitme daha sen ben, ben sen olamadan yetim koyma bizli senleri...07 Kasım 2010 09:59 

her umutsuzluğa düşünce bu yürek intihar kuşanıyor sözler birer birer...! her uyku akarken beynimde aşşağı gözlerim direniyor vücudum kas katı kesiliyor.. ulan aq geceleri bırakında uyuyayım  10 Kasım 2010 01:51 


bir yumruk gibi yüreğimin üstüne oturdu kederlerim, kendi yükselttiğim uçurumun tepesinden karanlık girdabıma atlamak üzereyim..!!!  11 Kasım 2010 12:52 


önce yüreğimde kızılca kıyamet koptu ardından parçalı bulutlu gözlerimden yağmurlar yağdı her düşen damlada benliğimi ruhumu arındırmak için çabaladıkça katran karası bataklığaaaa gömüldü bedenim :(:(:(  11 Kasım 2010 23:01 


inancını yitirmiş bir kayboluşun başını çeken kahramanım ben, kimselerin beni sevip sevmemesi önem taşımıyor gayri... çünkü ben kaybetim hiç bilmediğim sevgiye olan inancımı...!!!
17 Kasım 2010 12:54 

hanii ordaydın karşımda, bazende yanı başımda.. hani ellerin ellerime değdide sıcaklığın avuçlarımda kaldıya hani gece yanımda olduğun halde rüyalarım seninle yorulduya, işte ben seni orda o tebessümünde ağzından çıkan her sözcüye vuruldumda söyleyemedim :(:(:(
  22 Kasım 2010 15:33 

asi yaramaz söz dinlmez bir çocuk gibi yüreğim, hadi dokun ona uslandır varlığınla...!!!
26 Kasım 2010 09:48 

yitik düşlerin yitik kahramanı oldu yüreğim, yitik sevdalara meğil verip karalar bağlar bedenim...29 Kasım 2010 21:17 

hayat bazen hüzün, bazen sevinç bazen göz yaşı ama her daim siyah & beyaz akıp gidiyor...
29 Kasım 2010 21:20 

bu geceden itibaren umutlarımı yitirmeden en güzel düşlerimle erteledim dudaklarından çıkacak en güzel sözler için kalbimin bir köşesine kaldırıyorum onları...sen benden yitmede ben beklemesini bilirim... şimdi yatar gibi yapar bu gözler iyi geceler yüreğime dokunan insan...!!!
   01 Aralık 2010 00:11 

bir dalga öyle vurduki kıyılarıma  az önce ne taş kaldı ne kum dedimya darma dumanım gecelerde...!!! 03 Aralık 2010 09:57 


canıma ruhuma sevgi şefkat kattığın halde neden canım acıyor anlamış değilim :(:(
06 Aralık 2010 21:46 

Hayatta en çok özlem duyduğum iki şey şefkat vede sevgi idi,  şimdi sadece SANA özlem duyuyorum gayrii sevgininde şefkatinde adı sen oldun06 Aralık 2010 21:54

hani karanlığın sonundaki ışığa gebedir ya umutlar işte o hallerdeyim beee...!
15 Aralık 2010 10:04  

İçselliğim 3 falan sanırım

uykuda tutmaz dolu beyinle. biir sağa dönerim bir sola vücudum katkası kesilmiş haldeyim..hade keder bugünlük mesain bitsin gayri bende zıbarayım  13 Ekim 2010 03:03 

sisli ve puslu bir günün sabahında güneşi görmek gibi seni sevmek ve senli günleri düşlemek....çok uzak değil o günler sevgili..!13 Ekim 2010 07:35

çok özledim yarin gözlerinin içine bakıp onun sıcaklığı ile dünyayı tiye almamayı.. ooofff ya neden benim bir manitam olmuyor, oluncada durmuyor :):):):)ya ben çok kadınsı değilim yada acaba fazlamı onların kıçını tavan ediyorum bilemiyorumki...15 Ekim 2010 23:52 


bir ırmağın çağlaması gibisin ey yüreğim... herşeye ama herşeye inat ne kadarda durulmana çalışsamda nafile sen yinebildiğini okuyorsun... eski acıları başka bedenlerde silmeye çalışırken yeni acıların çiziklerini bedenime atıyorsun... durul artık kalbim durul.. aramsın gönül gözün birini aramasın gayri biz bize yetmezmiyiz ...!16 Ekim 2010 00:19 

evet datlım belki bu yazdığımdan zerre haberin olmayacak olsun... hani seninle konuştuğumda mutlu oluyordumya işte şimdide yokluğun derin bir boşluk yarattı.. kapkaranlık anlamsız ifadesiz bir boşluk... elim defalarca telefona gitsede arayamıyacağım.. hani saçlarıma dokunmak istediğini söylemiştin ve bende sana ne olursa olsun saçlarıma dokun demiştim ama sadece saçlarıma.. sen ne yaptın saçlarımdan tüm benliğime dokundun,sonra seni hissetmiyyorum dost olalım diyen bir msjla beni yerle bir ediyorsun.. işte o msj ardındaki boşlukta yittim o an.. oysaki sana benim yarim, manitam hayat arkadaşım artık ne isim koyarsan koy ol dememiştimki ben sadece hayatımın kapısından içeri adım atmış seni o kapıdan içeri aldım bir dost bir sırdaş bir ne dersen de işte... şimdi yoksun ve ben sadece '' keşke'' sadece saçlarıma dokunup dostum olarak kalabilseydin diyorum ardında kalan tek bir fotoğrafa bakarak...keşke arayıp o an içimi döke bildiğim Datlım kalabilseydin.!16 Ekim 2010 00:24  

İçselliğimden Küçük Kırıntılar...!!!

hani eğer geldiysen kapımı ansızın çalarak hani eğer girdiysen düya evimden içeri bilesinki bildiğin ben o ben değilim taş gibi sağlamken bir buz kadar güçsüz yüreğim.. eğer ona dokunup varlığınla ısıtıp kollıyacaksan ne ala yoksa hiç eşikten adımını dahi içeri atma...!07 Ekim 2010 14:37  


yağmur yağmaya başladı önce bardaktan boşalırcasına sonra yavaş yavaş sonra sakinleşip yok oldu.. aynı bendeki aşklar gibi.. ne kadar benziyoruz doğa anayla birbirimize...07 Ekim 2010 14:45 

gömmeyin ulan şu azap çeken ölmüş bedenimi o kara toprağa meze etmeyin beni yılana çiyana.. yakın bedenimi kor ateşlerle, savurun küllerimi ki esen rüzgarla yarin tenine ulaşsın tenim...!
  07 Ekim 2010 16:49 


ulan hayat seni delicesine yaşamak vardı, yaşıyormuyum keza bazen delice yaşıyorum.. ama eksik kalan yanım çok, örneğin motoruma atlamış arkamda beni daima bırakanları bırakarak yüzümü yalayan rüzgarla sevişircesine özgürlüğe gitmek off tanrım ne güzel olurdu..
ve sen evet sen bak hayatımın kıyısından bucağından tuttun ve şimdi içindesin.. çemberin içinden fet ettin helal sana seni düşlediğim hayat gibi yaşayabilirmiyimm düşlerimin içine sızan güneş ışığım07 Ekim 2010 21:55 


kapadım gözlerimi seni yağmurla diledim öğle yağasın ki yüreğime tüm benliğim senle dolsun...
08 Ekim 2010 14:55 


Güneşsiz kalmışım tümden, ışıksızım ben.. Bir uçurumun içinde, nefessizim ben, uzat elini sende öyleysen çıkalım birlikte bu girdaptan  08 Ekim 2010 18:02 

bir acaip haldeyim.. kalbim kıpır kıpır ama acaip haldede gerginim.. miğdeme kıramp girmiş durumda.. offf yaa ne olacaksa olsun... 09 Ekim 2010 19:08 


yaptıklarımla, yaşadıklarımla basit değilim öyle düşünenin aq sadece yaşamın ölümle seviştiği 3 günlük dünyada yüreğimin sesini dinliyorum... alayına TRİVELA...!10 Ekim 2010 22:46


çapa vurulmamış nasırlı yüreğe istediğin tohumu ek gayri bu saatten sonra bir boka yaramaz o tohum...!11 Ekim 2010 09:52  

  

İçsel Dırdırlar...!!!!

suskunluğum kabullenişimden değil suskunluğum sessiz bir haykırış sadece...!!! bazen konuşmakla bile ifade edemez olduğumdandır suskunluğum ...!!! ama korkun suskunluğumdan
 21 Eylül 2010 23:55  

acaba yitirilen yitirdiğinin farkına vardığında neler hisseder...!! çünkü hep yiten biz olduğumuzu sanırız aksine biz değil yitirdiğimizi sandıımız yitiriyor!!
24 Eylül 2010 00:21 

Hayata dair tüm duygularımın eksi 1in altında olduğu bir gündüü bu gün, bir ağacın altında oturmuş denizi, gemileri,teknelerı wede etrafımda gelip geçenlerı seyre daldım...bir baktımda hayatı yaşanır kılmak içın boktan şeylerle hayatı kutsuyoruz..
26 Eylül 2010 23:57  

yüreğim sızlıyor etrafımdaki insanların varlığı içimi ısıtmıyorken... yüreğim sızlıyor varlığımı hissetmeyen sevgiliyi düşlerken , yüreğim sızlıyor bu kahredici yanlızlığın beni bir toz bulutu gibi savururken :(:(:(
  28 Eylül 2010 10:46 

kan çanağına dönmüş göz çukurlarımı oyarcasına acıtırken göz yaşlarım, ana avrat sövmek bile tesselli etmiyor gayrı beni..
03 Ekim 2010 12:03 

senli gecelerden bir gece daha geçti.isim konulmamış bir arkadaşlığın verdiği hazla mutlu olmaktan öte bir istek değil benimkisi.. gayri hoşgeldin sefa getirdin cana hayata...!
07 Ekim 2010 10:44  

4 Ocak 2011 Salı

Ben Böyle Bİr BEŞİKTAŞ'lıyım...!!!! [30 Temmuz 2010 13:20]

babam fenevlidir... bir zamanlar onu çokseverdim hayatımda tek değerli şeydi babam..o zamanlar kız çocuğu ne anlar değilmi futboldan falan :):)doğruydu söylüyorum bende anlamazdım... biraz büyüdüm ben çocukkende çok asiydim, hırçındım ama o zamanlar ailevi konularla alakalı idi bu özelliklerim...ve ben biraz daha büyüdüm boy attım bir kuzenim vardı tüm kız kuzenler ona aşıktı benim gibi ve oda glatasaylı idi... birde sülalenin kızları vardı onlarda sırf takımların futbolcularına aşıktılar.. ve ben bir gün bana sen hangi takımı tutuyorsun sorusuna BEŞİKTAŞ dediğimi anımsadıkça nerden, kimden nasıl öğrendimki ogün karakartallıyım demiştim.. hatırlamıyorum hala ama ben sülaledeki ibne renklileri tutanların içinde tek başıma hayatın o en ince çizgisindeki aşkı hissedip kartalımın kanadına tutunmuştum bile... bazen bunun ezikliğini yaşarım neden BEŞİKTAŞ'lı doğamadım diye yapabileceğim birşey yok arkadaş...
■ gençlik yıllarımız geldi ben BEŞİKTAŞ'lıydım ama taraftarlık nedir ne anlardım ki.. sadece arada tvden yada gazeteden takip ederidm.. biraz fazla hızlı yaşadım siyasi sosyal, belki hiç birşeyin içinde tam anlamı ile olamamıştım ama tuttuğum takım sadece hayatıma ara ara renk katan bir sosyal yöndü... yani ben bir BEŞİKTAŞ taraftarı değildim ben bir BEŞİKTAŞ izleyicisiydim belki int o zamanlar yaygın olsa idi bizde daha kolay taraftarlık yapardık zira elinde klawyesi olan herkes BEŞİKTAŞ için evreni yeri göğü inletiyor... herneyse işte gel zaman git zaman derken birşeyler beni sürekli tetikliyordu, mabede gelmenin hayallerini kurmaya başladım orda o ateşi o tutkuyu o coşkuyu yaşamalıydım diye düşlerken bile hem hayatın getirileri hemde bir çok sebebide kendime sanırım bahane edip o kutsallığa ulaşmayı erteledim çok zaman.. delikanlıca söyliyeyim 3 yıldır tribünlerdeyim 3 yıldır o havayı soluyorum ve bir zamanalr bahanem olan o boktan hayat koşuşturmalarım hala devam ettiği halde... eğer ki aşk yüreği sarıp seni kemiriyorsa o yola girmek vede o yodan çıkmak imkansız işte ben o aşk için ayağımı bile bile o yola bastırdım... hayatta ölümler gördüm ve eğer hayata gözlerinii açtığında bembeyaz bir sayfayla açıp o sayfayıııı karalayıp sonra simsiyah kapatıyorsak 3 günlük yaşamda bu yüreğim beni mabedin sokaklarına dostlarımla olmaktan yanaysa ben olmalıyım vede olmak için çabalamaktayım.. hatunlar genelde alışveriş yapıp arkadaşlarıyla gündelik hayatlarını yaşarlarken benim aklımda şairlerdeki dostlarım içtiğim o biranın tadı gelir ve bir an önce maç günü gelsede diye gitmek isterimm.. işte benimde hayatımdaki tek gerçek tek lüksüm bu...hanibir tezahuratımız var BEŞİKTAŞIM HAYAT SENSİN HAYATIMI S*** sensin dieee gidiyorya aynende ölyle oldu desem yeri... bu yol biraz değil epey meşakatlı ben BEŞİKTAŞ OKYONUSUNDA sadece bir damlayım herkesin kendine göre bir hikayesi var elbette buda benimkisi ...ben komilikten başladım kafelerde çalışmaya mutfağa kadar ilerlemiş tek mesleği en iyi mesleği aşçılık olan biriiydim
ne kadar BEŞİKTAŞ'lıyım...kendimce çok BEŞİKTAŞ'lıyım..aşçılık mesleğini sırf maçlara gidemiyorum diye bırakıp bakıcılık yapabilecek kadar BEŞİKTAŞ'lıyım işten kovulacağımı bile bile yalan söyleyip maça gidebilecek kadar BEŞİKTAŞ'lıyım her iş görüşmesinde çok iyi çalışırım her konuda yeteneğime güveniyorum ama size teksorun yartacak konum Beşiktaş maçlarına gitmek diyerek o işi baştan kaybedecek kadar BEŞİKTAŞ'lıyım ...
artık 30 yaşındayım ve ömrümün sonunuda siyah&beyaz yaşamak tek dileğim , tek amacım.. çok kızanlar gördüm sürekli uyaranlar bak böyle gidersen bir şeyin olmaz ilerki yaşlarda zorlanırsın çokta tın :):) sanki gençken zorlanmadık dimii yani... şimdi dadıyım ve aldıım 650 tl ye yatılı çalışmayı sırf en azından mabedde olanlarına gitmek için katlanıyorum fark etmez kimler nelere katlanıyor ben katlansam ne olur BEŞİKTAŞ 'ım için....
çok sevip onunla bir kaç yastıkta kocayabileceğim şahsın ya ben yada BEŞİKTAŞ diye sorduğunda tereddütsüzce BEŞİKTAŞ diye bilecek kadar BEŞİKTAŞ'lıyım...Bir sürü borcu olup ona rağmen kombine alacak kadar BEŞİKTAŞ'lıyım hayatta tek tutkusu BEŞİKTAŞ olan bir BEŞİKTAŞ'lıyım...Aşk benim için nasıl dünyaya bedelse BEŞİKTAŞ'ta benim için herşeye bedel...ben BEŞİKTAŞ'lı dostlarımla paylaşmanın dostluğun en güzelini öğrendim yaşadım.. her takım halkın takımı olduğunu söylesede maçtan maça yaşanılan dostluklar vrdır ama BEŞİKTAŞ'da bu dostluklar hemen hemen her alanda devam etmektedir.. bizler sadece maçtan maça deil hayatı her alanında bu duyguları paylaşmaktayız... BEŞİKTAŞ BAŞLI BAŞINA BR HAYAT FELSEFESİ BİR HAYAT YAŞAM BİÇİMİDİRİŞTE BEN BU YÜZDEN BİR BEŞİKTAŞLIYIM VE BİR O KADAR MANYAK BEŞİKTAŞ'LIYIM ben BEŞİKTAŞ'ı türkiye cumhuriyetine benzetiyorum, mesela beşiktaşı yöneten nasıl onun tüm özkaynaklarını sözde gelir için peşkeş çektiyse işte başımızdaki akepe yönetimide kamu kuruluşlarını peşkeş çekmiştir.. yazık halk zaten aynı ha taraftar ha hak... biri yoksulluğundan isyanda etse onurunu 2-3 pakete satıyor, diğeride 2 yıldızın gelişiyle, BEŞİKTAŞ ŞEREFBEY olacak diye beklerken satışına göz yumar ses çıkarmaz... offff daha neler neler.. ben eski o yönetimlere boyun eymeyen tribünü özlüyorum... o sosyal duyarlı tribünleri ....ama yok halkta,taraftarda malesef yönetimlere boyun eyiyor...eski yıllara duyduğumuz özelemle dilerim bizi birbirimize bağlar kenetler tekrar o özgür asi vede asil tartarlar o tribünlerde o coşkuyu yaşarız....
aman yaff gece gece yazdık ama ne yazdık bilemedim :(:(:( umrarım bir kusur eylememişimdir